Image

Ankara Sanat Dergisi

Ankara Sanat Dergisi Üzerine Bir İnceleme
Yüksek Lisans Tezi
T.C.
Marmara Üniversitesi
Sosyal Bilimler Enstitüsü
Resim İş Eğitimi Ana Sanat Dalı
Grafik Eğitimi Sanat Dalı

ALİ KOÇ
İstanbul 1997


Ankara Sanat Dergisi kendi alanında Türkiye’de en uzun süreli çıkmış dergilerin başında gelir. Ankara Sanat 21 yıl 8 ay kesintisiz olarak yayın hayatında kalmış olmasıyla bir rekora imzasını atmıştır.

Nüzhet İslimyeli Türk resmi içinde genelde suluboyacı bir ressam olarak tanınır. Fakat, onun sanat yayıncılığını uzun yıllar sürdürerek, Türk resmine verdiği katkılar ayrı ve özel bir yer tutar. Onun Ankara Sanat Dergisi’ni çok uzun süre çıkarmış olması, adının zaman zaman dergi ile birlikte anılmasına da yol açar. Nüzhet İslimyeli, Ankara Sanat’ın künyesinde, “Kurucusu, İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü” gibi unvanları üstlenmiş gibi görülür. Fakat o, derginin maddi manevi bütün problemleriyle ilgilenmiş, en büyük katkıyı da yazılarıyla yapmıştır. 

Sürekli olarak yayını Ankara’da gerçekleştiren dergi, bünyesinde daha çok Ankara çevresinin sanatçılarını barındırmıştır.

Ankara şehri başkent olmanın verdiği avantajları da kullanarak her alanda, eski başkentle rekabete girmiştir. Güzel sanatlara da yansıyan bu yarış, 1932’de Gazi Eğitim Enstitüsü Resim - İş Bölümünün kurulması ve daha sonra buradan çıkan sanatçıların kendilerini sanatsal ortamlara kabul ettirmesiyle hız kazanmıştır. Ankara Sanat Dergisi bu oluşumda, uzun yıllar istikrarlı bir yayın yaparak, etkili olmaya çalışmıştır. 

Haber-Magazin’den sonra, 550’den fazla yazı ile estetik-eleştiri alanı ikinci sırada gelir. Bunlar arasında da estetikten ziyade, eleştiri yazıları çoğunluğu oluşturur. Bu alanın en çok yazanları, Nüzhet İslimyeli başta olmak üzere Eşref Üren, Celaleddin Eröge, Mazhar Aykut, Gültekin Elibal, Muhsin Yazgaç ve Abidin Elderoğlu’dur.

Nüzhet İslimyeli, eleştiri yazılarında Türkiye’de dünden bugüne ve hâlâ, sanat alanında yapılmakta olan yanlışlıkları dile getirir. Ankara’da olması hasebiyle, devlet yöneticilerinin sanat karşısında aldıkları tavrı, kendi açısından eleştirir. 

Ankara Sanat Dergisi, Türkiye’deki sanat eğitiminin altyapısını araştırarak, gündemdeki sorunlara eğilmiş ve çözümler sunmuştur. 

Adnan Turani’nin 1964 – 1966 yılları arasında Ankara’da iki yıl çıkardığı “Sanat ve Sanatçılar” haricinde, o döneme kadar yayınlanan bütün dergiler İstanbul kaynaklıdır. Hatta, Ankara başkent olmasına rağmen; “Maarif Vekâleti Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü” adlı devlet kurumu, 1939-1949 yılları arasında “Güzel Sanatlar” dergisini İstanbul’dan çıkarmıştır. Bu durumun oluşmasında, elbette sanat ortamının o dönemlerde İstanbul’da bulunuyor olması önemli bir etkendir. İstanbul, sadece sanatçılarla değil, Osmanlı’dan gelen sanat mirasıyla, Batıya açılımın yaşandığı sanat eğitimi kurumlarıyla, kültürün ve sanat birikiminin harmanlandığı bir şehirdir. Ankara Sanat, böyle bir ortamda yayın hayatına başladı ve kesintisiz 20 yıldan fazla çıkarak, en uzun süre yaşayan dergi unvanını elde etti. Ankara Sanat’ın yayın hayatında bulunduğu yıllarda; Köken, Sanat, Sed, Somut, Boyut ve Sanat Rehberi adlı dergiler çıktılar ve kapandılar. 

Ankara Sanat’tan önceki dönemlerde çıkan bazı plastik sanat dergileri, çeşitli grupların sözcülüğünü yapmışlardır. “Osmanlı Ressamlar Cemiyeti Mecmuası” Çallı Kuşağının, plastik sanatlar dergileri kategorisinde yer almasa da “Ülkü”, Müstakil Ressamlar ve Heykeltıraşlar Birliğinin, “Ar” da D Grubu’nun sözcülüğünü üstlenmiş gibidirler. Ankara Sanat Dergisinin çıktığı yıllar, Türkiye'de belirgin olarak grupların yaşamadığı bir dönemi kapsar. Türk resminde faaliyetine, grup olarak, 1954 yılına kadar “Onlar Grubu” devam eder. Bilhassa 1960’lardan sonra Türk Resminde ferdiyetçilik hissedilir. Gruplar kurulmuşsa bile, öncekiler gibi ses getirmemişler, sanat camiasında tartışmalara yol açmışlardır. Böyle bir ortamda yayınına başlayan Ankara Sanat herhangi bir grubun sözcüsü konumunda görünmemektedir. Mutlaka, bir genel bütünlük içerisinde görülmek istenirse, o geçmişten geleceğe, Türk Suluboya sanatçılarının sözcüsü gibidir. Ankara Sanat; suluboya tekniğini ön plana çıkaran ve değerlendirmeye çalışan, bir dergidir. Ankara Sanat diğer dergilerden farklı olarak, Türk Plastik sanatlar ortamına, birçok kaynak eser kazandırmıştır. Ankara Sanat’ın bu özelliği, diğer dergiler arasında onun farklı bir yerde durduğunu gösterir.

Tek kişinin sırtında yükselen Ankara Sanat Dergisi, değerli sanat yazılarıyla alçakgönüllü çabaların bir sentezi ve inatçı bir sanat tutkusunun başkent’teki bir anıtı olarak önünde saygıyla eğildiğimiz bir “eser” kimliğini korumaya devam ediyor. Ankara Sanat Dergisi sürekliliği ile bir okul olurken, etrafında toplanan genç sanatçıların adeta ustası gibidir. Ankara Sanat Dergisi ile suluboyayı seven ve ona gönül veren bir kuşağın doğduğunu da haber verebiliriz. 

Ankara Sanat Dergisi, sadece dergicilik yapmakla kalmamıştır. Çıktığı süreçte bazı yıllarda bir, bazen de birden fazla kitap yayını gerçekleştirmiştir. “Ankara Sanat Yayınları” adıyla çıkan bu kitapların çoğunda, Nüzhet İslimyeli imzası vardır. Nüzhet İslimyeli’nin “Türk Plastik Sanatçıları Ansiklopedisi” adıyla üç cilt olarak kaleme aldığı eser, Türk Plastik Sanatlar yayıncılığında biçim, içerik açısından önemli bir boşluğu doldurmuştur. Yayınlandığı yıllarda, sanat çevrelerinin elinden düşürmediği, sürekli aranan kaynak eserler arasında yer almıştır. Dergi çevresi yazarlarından Nurullah Berk’in Picasso, Fernand Leger, Andre Lhote, Marcel Gromaire ve Rudolf Belling gibi önemli sanatçılar ile yaptığı görüşmeler, 1971 yılında “Ustalarla Konuşmalar” adı altında kitaplaşmıştır. Türk plastik sanatlar yayıncılığına önemli eserler kazandıran ressam-yazar Nurullah Berk’in Ankara Sanat Yayınları arasından çıkan bu kitabı en önemli eserler arasındadır. Şeref Bigalı’nın “Resim Sanatı” ile Mazhar Aykut’un “Soylu Resim Yolları” isimli kitapları da derginin yayınladığı eserlerdendir.

Ankara Sanat Dergisi, Türk resminin yirmi yıldan fazla dönemine damgasını vururken, gelecek nesillere de zengin bir miras bırakmıştır.